Skip to main content

Posts

Dropa Diskleri

Soğuk bir sonbahar günüydü. Günlerden beri güneş yüzünü göstermemişti. Gökyüzü gri bulutlarla kaplıydı. sessizlik ani bir sarsıntıyla bitti. Bulutlar arasından yıldırım gibi bir gürültü sesi yükseldi. Bu ses o kadar keskindi ki hayvanlar kendilerini yuvalarına zor attı. Vadi hiç bu kadar gürültüye tanık olmamıştı. Bir grup avcı yıldırımdan başlayacak şiddetli yağmuru bekliyordu. Fakat gürültünün nedeni yıldırım değildi. Kalın bulutların arasından keskin bir ışık belirdi. Sonra ışığan vadiye çakılan parlak bir küreden geldiği anlaşıldı. avcılar ilk kez böyle bir cisimle karşılaşmışlardı. Cisim ağaçların yarısı yüksekliğindeydi. Yüzeyi ayna gibi güneş ışınlarını yansıtıyordu. Avcılar yaklaşmayı düşünürken parlak cisim içinden bir kapı açıldı. Bir şeyler hareket ediyordu. Yıl milattan önce 10 bin civarıydı. Dropa hikayesi 12 bin yıl sonra aynı yerden yeniden başladı. Fakat bu kez takvimler 1938 yılını gösteriyordu. Olayların cereyan ettiği yer tam olarak Çin ve Tibet sınırlarındaki baian

Max Headroom Olayı

22 kasım 1987 tarihinde abd'nin chicago şehrindeki insanlar WGN-tv adlı yerel kanalın akşam saat 21:00'de yayınlanan ana haber bülteninin spor haberlerini izlemekteyken yayın aniden kesiliyor ve ekranda bu herif beliriyor. Ne olduğuna anlam veremeyen teknik personel canlı yayın frekansını anında farklı bir televizyon vericisine aktararak durumu kurtarıyor. Aradan iki saat geçtikten sonra bu sefer de wttw isimli kanalda doctor who dizisi yayındayken aynı herif yine piyasaya çıkıyor. Bu kanalın teknik ekibi de verici değiştirme hamlesini deniyor ancak başarılı olamıyor. Bu seferki yayın hem diğerinden daha uzun sürerek kendiliğinden sonlanıyor, hem de diğerinden farklı olarak sesli bir şekilde ekrana geliyor: O günlerde televizyon dediğimiz şey toplum hayatında bugüne kıyasla çok daha önemli olduğu için bu olay da gündemin tepesine oturuyor. Üzerinde çok konuşuluyor, yazılıyor çiziliyor, araştırmalar yapılıyor ancak çözülemiyor. Halen de gizemini koruyor.

Wyoming olayı

Wyoming Olayı (veya Wyoming Hijacking) daha az bilinen bir televizyon yayını kaçırma / hackleme vakasıdır.  Bir hacker, yerel bir programlama kanalından (Niobrara ilçesinde birkaç küçük topluluğa hizmet verdiğine inanılan) yayınları kesti ve kendi videosunu yayınladı.  Video, çeşitli duygular ve "pozlar" gösteren çok sayıda parçalanmış, insan kafası klipleri içeriyordu.  Kamera konumu sık sık değişti (genellikle on ila onbeş saniyede bir) ve video genellikle "ÖZEL SUNUM" duyurusu ile kesintiye uğradı.  Bu klip bu aralıklardan birinden alınmıştır. Video çoğunlukla yerel olarak iyi bilinir ve uzun süre izleyen birkaç sakin üzerinde yarattığı etkiler olmasaydı muhtemelen bu kadar popüler olmazdı.  Şikayetler arasında kusma, halüsinasyonlar, baş ağrıları vb. Vardı. Bazıları paranormal olduğuna inanmasına rağmen, uzmanlar bu rahatsızlıkların nedeninin yayın boyunca düzenli olarak oynanan frekanslar olduğunu belirledi.  Bu klipte, çalınan frekans 17 ila 19 hz arasındadır.

Tomino'nun Cehennemi

Bu popüler bir Japon hikayesi, "Tomino'nun Cehennemi" adlı bir şiirle ilgili. Sadece zihninizle okumalısınız ve asla yüksek sesle okumamanız gerektiğini söylüyorlar. Yüksek sesle okuyacak olsaydınız, eylemleriniz için sorumluluk almalısınız. "Tomino'nun Cehennemi" (ト ミ ノ Y 地獄), Yomota Inuhiko (四方 田 犬 彦) tarafından "Kalp Yuvarlanan Bir Taş Gibi" adlı bir kitapta yazılmıştır ve Saizo Yaso'nun (西 條19) 1919'da 27. şiir koleksiyonu. Bu söylentinin nasıl başladığından emin değil, ama sadece "Bu şiiri yüksek sesle okursanız, trajik şeyler (凶事) olacak" uyarısı var. Sadece bir lanete benziyor. Bunu ortak "Daha uzun büyüyeceksin" ve hatta "Ailem öldü" ile karşılaştırmamayı ister. Bunun ne kadar tehlikeli olduğunu anlıyor musunuz? Bu hikaye eskiden 2 kanalda çok popülerdi ve birçok kişi fotoğraf ve videoyu kanıt olarak çekip 2 kanalda yayınladı. Hiçbir şeyin olmadığını söyleyen birçok kullanıcı vardı, ancak kullanıcının s

Wyoming Vakası

 Wyomin Vakası (veya The Wyoming Hacking), televizyon yayıncılığı kaçırma / hackleme konusunda az kişinin bildiği bir vakadır. Bir bilgisayar korsanı, yerel bir programlama kanalından (Niobrara eyaletinde yayın yapan) yayınını kesmeyi başardı ve kendi videosunu yayınladı.     Videoda çeşitli duygular ve "pozlar" sergileyen sayısız parçalanmış klip, insan kafası bulunmaktaydı. Videoda kamera pozisyonu her on-onbeş saniyede bir değişiyor.Video çoğunlukla yerel olarak tanınıyor ve muhtemelen uzun süre izleyen birkaç insan üzerindeki etkileri olmasa bu kadar popüler olmayacaktı. Şikayetler, kusma, halüsinasyonlar, baş ağrıları, vb. İdi. Bazıları paranormal olduğuna inanırken, uzmanlar bu rahatsızlıkların nedeninin yayın boyunca düzenli olarak oynanan frekanslar olduğunu belirlediler.     Bu klipte, oynatılmakta olan frekans 17 ila 19 hertz arasında. Bu frekans aralığı, uzun süre çalındığında, gözlerin hafifçe titreşmesine ve bazen görsel halüsinasyonlara neden oluyor. Bu

Polybius oyunu

Takvimler  1980’li yılları  gösterdiğinde özellikle Kuzey Amerika’da atari salonlarının altın çağı yaşanıyordu. Henüz konsolların eve giriş yapamadığı bu dönemlerde oyuncuların göz bebeği bu salonlardı.    Hikayemiz işte bu salonlardan birinde geçiyor. Portland’daki bir salona Arcade kabinine benzeyen fakat üzerinde herhangi bir işaret bulunmayan bir oyun geliyor. Üzerinde sadece “POLYBIUS” yazısı bulunan bu kabinin diğer kabinlerdeki canlı renklere, illüstrasyonlara ya da logolara sahip olmadığı söyleniyor.    İlk bakışta Tempest gibi bir oyun olduğu anlaşılan Polybius’un; yanıp sönen ışıklara, garip ses efektlerine ve grafiklere sahip olduğu söyleniyor. Oyunu oynayan kişilerin Polybius’u bırakamadığı ve bir anda oyuna bağımlı hale geldiği iddia ediliyor.    Fakat Polybius’un insanlar üzerindeki etkisi bununla sınırlı değil. Oyunun gençler üzerinde fiziksel ve zihinsel zararlar yarattığı söylenirken bu oyunu oynayan kişilerde sık sık kabus görme, sinir krizi ve halüsinasyon gibi sorun